Kayıtlar

Sağlık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tatiliniz zehire dönmesin

Resim
Neşe içinde çıktığınız tatiliniz size zehir olmasın, seyahat hastalıklarına karşı gerekli tedbiri alın, sorunsuz huzurlu bir tatil yaşayın... Tatil sezonu açıldı ve belki siz de bu aralar nereye gideceğinizi düşünüyorsunuz. Ancak tatile çıkmadan önce seyahat hastalıklarına karşı tedbirinizi almayı unutmayın! Bir çok bulaşıcı hastalık tatilinizi mahvedebilir. Çamlıca Medicana Hastanesi'nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Yurt, seyahat hastalıkları ile ilgili bilgi veriyor. Nasıl yayılır? Tatiliniz sırasında özellikle de gidilecek bölgeye göre bulaşma yolları su-yiyecek yoluyla, böcekler, kan teması, hava yolu veya toprak ile olabilir. Su ve yiyecek kaynaklı hastalıklarda temiz olmayan yiyecek ve sıvıların alımı ile bulaşıcı mikroplar vücut içine girer; örnek hepatit A, tifo ve koleradır. Böcekler ve hastalık Özellikle sıcak bölgelere gidecek olanların böceklere karşı korunma yollarına dikkat etmesi gerekir. Hava yoluyla yayılan hastalıklar grip, menenjit, verem gibi hastalıklardır

Açlık krizini bastırmak için

Resim
Diyet yapmaya çok kararlısınız, ama her seferinde aynı şey oluyor ve siz diyet esnasında her zamankinden daha çok acıkıyorsunuz. Her şeyin bir çözümü olduğu gibi, açlık hissini yenmenin de bir formülü var. Su içmek lazım * Burnun mideyle doğrudan bir ilişkisi var. Yemek kokularını derin derin içinize çekerek sanal bir tokluk hissi yaratabilirsiniz. * Su için. İlk başlarda midenizi bulandırsa da, 20 dakika kadar sonra açlığınızın kesildiğini fark edeceksiniz. Kendinizi şımartın * Günde mutlaka bir kere nefesiniz kesilecek kadar hareket edin. Örneğin hızlı bir şekilde merdiven çıkın ya da hızlı adımlarla dışarıda yürüyün. Bu, kanınızı temiz oksijen ile besleyecek. * Eğer tatlı düşkünüyseniz, kendinize işkence etmeyin. Ağır bir krize girdiğiniz anda, ağzınıza bir parmak bal çalın. Ama sadece bir minik parmak ve sadece bir kez. Ve lütfen her gün olmasın! Moralinizi bozmayın * Her gün tartılmayın. Bu sadece moralinizi bozacak. Zaten her gün tartıldığınızda aradakı farkı görmeniz mümkün deği

Soğuk, gözün en büyük düşmanı

Resim
Soğuk ve karlı hava gözleri olumsuz etkiliyor. Göz kuruluğundan, kar körlüğüne kadar birçok tehlikeye karşı dikkatli olmalısınız.. Kış mevsimi boyunca yeterli havalandırılmayan ofisler, sürekli yanan kaloriferler, çalışan klimalar, bilgisayarlar gözün en büyük düşmanı. Özellikle bilgisayarları yoğun olarak kullanan bankacılar, gazeteciler, grafikerler, borsacılar, öğretmenler, öğrenciler göz kuruluğu riski ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu konuda Acıbadem Göz Sağlığı Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gülbin Saltık şunları söylüyor: "Kapalı ortam ve kaloriferler havayı bozan etkenlerdir. Konsantrasyon gerektiren işlerde çalışanlar ise bilgisayar başında yeterli sayıda göz kırpma işlemini gerçekleştiremezler. Bu iki etmen gözlerde göz kuruluğuna sebep verir." Gözlerde batma ve kızarıklık şeklinde kendini gösteren göz kuruluğuna karşı alınabilecek çok basit önlemler var. Ofisin havalandırılması, ortam havasının nemlendirilmesi ve eczanelerden rahatlıkla temin edilebilen sun

Sürekli oturmak zararlı

Resim
Gün boyu oturarak çalışanların zamanla kemikleri zayıflıyor, kan damarları daralıyor ve kaslarının şekli bozuluyor. Bunun çaresi, saatte bir ayağa kalkıp dolaşmak... Her 10 kişiden 7-9'u bel, her 100 kişiden 30-60'ı boyun ağrısı çekiyor. Bunun sorumlularından birinin de sürekli oturarak ya da uzun süre ayakta durarak çalışmak olduğuna dikkat çekiliyor. Gazeteciler, doktorlar, muhasebeciler, operatörler ve tezgahtarlar en çok risk altında olanlar... Kemikler zayıflıyor Uzmanlar, sürekli oturan insanın kemiklerinin zayıfladığını, bel, boyun ağrıları meydana geldiğini, damarların daraldığını, kasların boyunun kısaldığını, esnekliğin azaldığını, eklemlerin şeklinin bozulduğunu söylüyor. Ağrılara engel olmanın çaresinin, saat başı gezinmek olduğunu ifade eden uzmanlar, yatarak dinlenmenin de ağrılara iyi geldiğini belirtiyor. Gün boyu masa karşısında 'dirsek çürütenlerin dikkat etmesi gerekenlerse şunlar: Sırtınız dik olmalı. Masa, çalışırken eğilmenizi gerektirmeyecek yükseklik

Cinsel isteksizlik terapisi

Resim
Uzmanlar, cinselliğin fizyolojik, bilişsel ve davranışsal bileşenler içeren ve gelişimsel ve kültürel etkilerle biçimlenen karmaşık bir oluşum olduğunu vurguluyor. Geçmişte tabu olarak görülen cinsel sorunlar, günümüzde doğal karşılanarak, terapi desteği ile tedavi ediliyor. Erkeklerde Androjenlerin cinsel dürtü ve davranışları etkilediğini belirten uzmanlar, düşük olan bireylerde tedavi ile bunun normal bir düzene oturtulduğunu kaydetti. Daha bilimsel ele alınıyor: Cinsellik geçmişteki gibi ilkel yöntemlerle ve cahilce geçiştirilen bir olgu olmaktan çıkarak, her alanda ayrı bir uzmanlık alanı oluşturdu. Cinsel sorunları bulunan kişiler çekinmeden mutlaka bir uzmana görünmeli. Cinsel sorunlar, tek bir nedene bağlı bir yapı oluşturmadığı için, çoğunlukla bir takım çalışması ile psikiyatri, kadın doğum, üroloji, endokrin gibi bilim dalları ile koordineli bir biçimde tedavi ediliyor. Utanılacak bir sorun değil Uzmanlar, cinsel terapilerin çift ya da evlilik terapileri ile birlikte yapılma

Demir eksikliği tehdit ediyor

Resim
Ülkemizde hamile kadınların yarısından fazlasında demir eksikliğine bağlı kansızlık var. Anne adaylarının doğru beslenmesi gerekiyor. Türkiye'de yapılan araştırmalara göre Karadeniz bölgesinde her gebe 10 kadından 9'unda demir eksikliğine bağlı kansızlık söz konusu. Diğer bölgelerde ise bu oranlar Marmara - Ege'de % 66, Akdeniz bölgesinde ise %75 olarak bulunmuş. Antalya'da yapılan halk toplantısında Cerrahpaşa Üniversitesi Kadın Doğum Ana Bilim Dalında öğretim görevlisi Prof. Dr. Engin Oral'a göre ülkemizde özellikle gebelerde olmak üzere demir eksikliğine bağlı kansızlık kadınları tehdit etmekte. Gebeler ve diğer kadınlar Prof. Oral, ikiz, üçüz gibi çoğul gebelikler, sık gebe kalanlar (2 yıldan az arayla, doğumda çok kan kaybedenler, çok genç yaşta gebe kalanlar ve 35 yaş üstü gebeler risk grubunda olduklarını belirtti ve doğum sonrası süt verme döneminde de annelerin ilave demir almalarının gerekliliği vurguladı. Prof Dr. Engin Oral normal kadınlarda en çok demir

İç çamaşır alırken dikkat

Resim
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, iç çamaşırı seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğini şöyle sıralıyor: - Bedene uygun, kesimi rahat, dar olmayan iç çamaşır giyilmelidir. - Her tarafı pamuklu iç çamaşır kullanılmalıdır. Özellikle çamaşırın ağ kısmının mutlaka pamuklu olmasına dikkat edilmelidir. - Genital bölge mümkün olduğu kadar kuru tutulmalıdır. Banyo yaptıktan, deniz veya havuzdan çıktıktan sonra iyice kurulanmalıdır. - Kokusuz ve renksiz tuvalet kağıdı, ped gibi hijyenik ürünler kullanılmalı, deodorant, vajinal duş gibi ürünlerden kaçınılmalıdır. Mutlaka ütüleyin - İç çamaşırlarının yıkandıktan sonra ütülenmesi de, mikroorganizmaların ölmesi açısından önemlidir. Çünkü bu enfeksiyonlar sık tekrarlama eğilimindedir ve çamaşıra kuru ısı uygulaması, yani ütü yapılarak etkisiz hale getirilebilirler. - Çamaşırların düzenli olarak ve sık sık değiştirilmesi gerekir. Yumuşatıcı kullanmayın - İç çamaşırlarını yıkarken, mümkün olduğu kadar yumuşatıcı kullanımından kaçınılmalıdır. Y

Vajinismus hastalarının fobisi

Resim
Cinsel ilişkiye girmekten korkan kadınlarda sık rastlanan fobiler, hayatı onlara zehir edebiliyor... Vajinismus, vajinal giriş düşüncesi veya girişimi karşısında gösterilen, istem dışı, bedensel ve ruhsal tepkiler olarak tanımlanır. Vajinismusta, vajina çevresindeki kaslar kasılır, kişi kendini geri çeker, partnerini iter, sıkıntı hissi duyar ya da ağlar. Sanılanın aksine, vajinismus doğum yapmakla ortadan kaldırılamaz. Üstelik vajinismus hastalarının sık rastlanan 8 fobisi de hayatı onlara zehir edebilir. Acıbadem Etiler Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Yusuf Özay Özdemir, bu korkuları şöyle sıralıyor: - Normal doğum - Jinekolojik muayene - Doktor korkusu - Diş hekimi korkusu - Evde yalnız kalmak - Karanlıkta kalmak - Kapalı yer korkuları - Çeşitli hayvan korkuları (Özellikle kedi-köpek, böcek, kuş, yılan, vb.) İLİŞKİ OLMADAN HAMİLELİK Vajinismus ile birlikte seyredebilen bu korkular, kadınların günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini de zedeler. Vajinismus yarattığı psikolojik etkiler

Tek çözüm ömür boyu diyet

Resim
Çölyak, buğday, arpa ve çavdarda bulunan 'gluten'' adlı proteine alerji nedeniyle gelişiyor. Hastaların ömür boyu özel bir diyet yapması gerekiyor. Toplumda ince bağırsak alerjisi olarak bilinen Çölyak hastalığı, buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahılların unlarıyla hazırlanan yiyeceklerde (pide, simit, börek, makarna) bulunan bir protein maddesi olan glutene karşı oluşuyor. Prof. Dr. Ayhan Gazi Kalaycı, çok gizli belirtilerle seyredebildiği gibi yaşamı tehdit eden ağır tablolara da yol açan hastalığın tek tedavisinin ömür boyu glutensiz bir diyet uygulamak olduğunu söylüyor. Çocuklarda daha sık görülmesine rağmen hastalık bulguları hayatın herhangi bir döneminde de ortaya çıkabiliyor. KARIN ŞİŞLİĞİ VE BÜYÜME GERİLİĞİ Gluten aynı zamanda pek çok gıdanın üretiminde (bisküvi, gofret, reçel gibi) kıvam verici madde olarak da kullanılıyor. Normal de aldığımız besinler midede hazmedildikten sonra ince bağırsağa geçer ve gerekli besin maddeleri ince bağırsakta bulunan villüs çı

Bu incir vitamin deposu

Resim
Türkiye'nin hemen hemen her yöresinde görülen ancak Akdeniz ve Ege'de daha sık rastlanan yabani bir bitki olan dikenli incirin, içerdiği C vitamini ile vücut direncini artırmaya yardımcı olduğu belirtiliyor. Hasat dönemi olması nedeniyle kent merkezlerinin yanı sıra sahil kesimlerinde de tablalarda tanesi 25 kuruştan satışa sunulan dikenli incir, birçok faydasıyla da her derde deva olarak görülüyor. Kıraç alanlarda, kurak ve kireçli topraklarda yetişen, ana vatanının ise Güney Afrika olduğu bildirilen dikenli incir, halk arasında "Hint inciri" ve "Frenk inciri" olarak da biliniyor. Dikenli incirin faydaları ise saymakla bitmiyor. Silifke Sağlık Grup Başkanı Dr. Deniz Kayam'a göre, C vitamini yönünden zengin olan bu bitki, vücut direncini artırma, güç ve zindelik verme özelliğine sahip. Dikenli incirin, sindirim sistemini rahatlatan, bağırsak faaliyetlerini düzenleyen, kabızlık sorununu gideren son derece yararlı bir meyve olduğunu vurgulayan Dr. Kayam, &

Bal hakkında bilmedikleriniz

Resim
Ordu Arıcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Ziraat Yüksek Mühendisi Engin Derebaşı, yaygın olarak bilinen kristalleşen bal şekerli bal yargısının tamamen yanlış olduğunu söyledi. Engin Derebaşı yaptığı açıklamada, bal konusunda kamuoyunda çok sayıda doğru bilinen yanlış olduğunu belirtti. Özellikle kristalleşen ballardaki bilinen yanlışın aksine şeker şurubu verilerek elde edilen balın daha geç kristalize olduğunu ifade eden Derebaşı, "Kristalize olan balların kimyasal özelliklerinde herhangi bir değişim gerçekleşmez. Hatta batı ülkelerinde sevilen tüketim şekillerinden biridir. Özellikle ABD ve Avrupa ülkelerinde kontrollü şekilde kristalleştirilerek elde edilen krem bal formu en çok tüketilme biçimlerinden biridir" dedi. Kristalize olmaya başlayan balı ev şartlarında tekrar eski haline döndürmek için 45-50 derecelik su banyosuyla muamele edilmesinin yeterli olacağını belirten Derebaşı,"Bu pratik metotta dikkat edilmesi gereken en önemli husus balın kendine has özellikl

Ofiste gözleriniz tehlikede

Resim
Gün içinde uzun saatler bilgisayar karşısında çalışma, evrak okuma ve havasız ofislerdeki ısıtma soğutma sistemleri gibi etkenler nedeni ile göz kuruluğu çalışanlar için büyük tehlike oluşturuyor. OFİS çalışanlarını bekleyen sağlık sorunları arasında göz problemleri ilk sıralarda yer alıyor. Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Bölümü'nden Op. Dr. Olcay Şahin, gözdeki yapıların fonksiyonlarını sürdürmesi ve gözün net görebilmesi için gözyaşının çok önemli olduğunu söylüyor. 'Göz yüzeyinin beslenmesi, oksijeninin sağlanması, temizlenmesi ve kapaklardaki sürtünmenin önlenmesi gibi görevleri vardır. Gözyaşı günlük olarak sabit miktar gözyaşı üretilmektedir, ancak ağlama, göze bir şey kaçması gibi durumlarda üretilen refleks gözyaşı da vardır' diyen Şahin, kişinin yaşadığı ortamın ve sağlık koşullarındaki değişikliğin gözyaşı üretimini etkileyebildiğini belirtiyor. TANI İÇİN MUAYENE Üretilen gözyaşı miktarının ölçülmesi (schirmer testi), gözyaşının yüzeyde kalma zaman

Otizmin sebebi bulundu

Resim
Dünyada her 100 çocuktan 1 veya 2'sinin otistik olduğu veya otizm riski taşımasının sebebi Japon profesörlerce bulundu. Japonya'nın Hamamatsu Üniversitesi öncülüğünde yürütülen projenin sonucunda otizmin sebebi nörolojik bozukluk olarak saptandı. Araştırma ekibi pozitron emisyon tomografisi (PET) kullanarak yaptığı çalışmada yaşları 18-26 arasında değişen 20 otistik ve 20 normal bireyin beyin tomografileri incelendi. Çalışmanın sonucunda beynin nöronları arasında meydana gelen ayrım ve eksiklikler otistiklerin kendi duygularını açıklayamama, iletişim bozukluğu gibi sebeplerin ortaya çıktığını gösterdi. Hamamatsu Üniversitesi Tip Fakültesi Profesörü Norio Mori yaptığı açıklamada, "Otizm ebeveynlerden kaynaklanan herhangi bir sorun değil fakat kötü ebeveynlik ve sosyal faktörler otizmin etkilerini çocuk üzerinde artırmaktadır. Otizmin sebebini nöroloji bozukluklardan kaynaklandığını doğruladık bu büyük bir keşiftir, bundan sonraki hedefimiz otizm önleme ve tedavi yöntemlerid