Kayıtlar

Sağlık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Partnerinizde Sertleşme Sorunu Varmı ?

Resim
14 ülkeden 14 binin üzerinde kadın üzerinde Bayer tarafından yaptırılan Cinsellik ve Modern Kadın Araştırması, kadınların ereksiyon sorunları konusunda kafa karışıklığını da ortaya koyuyor. Kadınların, sertleşme sorununu ve nedenlerini nasıl algıladığına bakıldığında, ''eşlerindeki hangi durumların tam olarak ED anlamına geldiği'' konusunda bilgi düzeylerinin net olmadığı, bu araştırmayla anlaşıldı. Kadınların yüzde 25’inin ereksiyon zorluklarını ''tam bir ereksiyon yokluğu'' olarak algıladığı ortaya çıktı. Bu çalışmadan yola çıkan araştırmacılar, sertleşme sorununu ortaya çıkarabilmek için kadınların da eşlerini test edebileceği, sorunun olup olmadığını ölçebileceği skalalar geliştirdi. Lizbon’da düzenlenen 10. Avrupa Cinsel Tıp Birliği Kongresi’nde de gündeme gelen bu skalalara neden gerek duyulduğunu, Birliğin Genel Sekreteri Dr. John Dean, şu şekilde açıkladı: ''Kadınlar tarafından cevaplanacak soruları geliştirdik çünkü bu skala, erkekteki s

Adet Düzensizliğine Çözüm Yiyeceklerde

Resim
Bayanlar bu ürünleri tüketerek adet düzensizliğinden kurtulabilirsiniz… Hormonlar, vücudun ürettiği kimyasal maddelerdir. İç salgı bezlerinde yapılır ve etki ettikleri hedef dokulara kan yoluyla taşınırlar. Depresyon ve sağlıksız diyetler hormon dengesini bozarak kadınlarda adet düzensizliklerine ve başkarahatsızlıklara neden olur. Vücudun içinde ve dışında oluşan değişiklikler hormonlar sayesinde gerçekleşirler. Büyümeyi gelişmeyi, üreme sistemini kontrol eder, hormonlardaki iniş ve çıkışlar duygu durumumuzu, ruh halimizi belirler. Bazen hayıflandığımız sivilceler, menopoz, kistler gibi sorunları da ortaya çıkarabilseler de onlar eşsiz bir sistemin parçasıdır. Peki nedir bu hormon. Yaşla birlirlikte yaşanan hormonal değişimleri, hormonal bozuklukları, hormon tedavilerini tedavilerini sıkça duyarız.

Prof. Dr. Saraçoğlu’ndan Su Tavsiyesi

Resim
Su ile ilgili yazmak istediklerimi ayrı bir başlık altında toplamayı uygun buldum. Çünkü, su insan sağlığı ve metabolizması için öylesine önemlidirki, yerini hiç biriçecek dolduramaz. Suyun önemini daha iyi vurgulayabilmek için, ben ona “beyaz kan” diyorum. İnsanın yemek yemeden bir kaç hafta yaşaması mümkündür. Su içmeden ise, ancak bir kaç günyaşayabilir. Yapılan araştırmalar, kadınların erkeklere göre daha az su tükettiklerini göstermiştir. Halbuki, bayanlar bir bilseler ciltteki kırışıklıkların oluşumunda ve artmasının arkasında az su içmenin yattığını… Yeterli oranda su içenlerde yaşlanma daha yavaştır. Cildin taze ve canlı görünmesinde vücudun ihtiyacı olan yeterli suyun alınması çok önemlidir. Günde en az bir buçuk litre su içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Susayınca su içilir diye bir kural yoktur. İster susayınız ister susamayınız, gün boyu en az bir buçuk litre su içmeyi ihmal etmeyiniz. Hele gece yatağa giderken içeceğiniz bir bardak suyun hikmeti saymakla bitmez… N

Nar Meyvesinin Faydaları

Resim
Meyvelerden nar, oldukça faydalı bir besin içeriğine sahip. Mutlaka tükeltilmesi gerekenler listenizde olması gereken bir meyve. Nar meyvesi hakkında detaylı bilgi bulabilecğiniz bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyoruz. “Şarkılarda şiirlerde her an adı geçen bu meyvenin nar tanelerinin bazı toplumlarda yaşam sembolü olduğuna inanılır. Eski Mısır da nar meyvası, din adamları tarafından kutsal sayılmış ve kumaşlrda motif olarak kullanılmıştır. Mimari figürlerde de nar işlemelerine rastlanır.

Kafein Bağımlısı mısınız?

Resim
Kafein, sizin de günlük yaşamınızın bir parçası haline mi geldi? Memorial Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Bölümü nden Biyokimya Uzmanı Dr. Nilgün Tekkeşin, Kafein bağımlılığı hakkında bilgi verdi… Kahve ve çayda bulunan en güçlü kimyasal bileşenin “kafein” olduğunu biliyoruz. Kafein, sizin de günlük yaşamınızın bir parçası haline mi geldi? Fakat günde 4 ile 7 fincan arasında değişen kahve tüketiminin, kişide huzursuzluk, sinirlilik, baş ağrıları gibi problemleri doğurduğunu biliyor muydunuz? Cevabınız “evet” ise, aşağıdaki yazıyı okuyun ve kafein tiryakiliğinizi tekrar gözden geçirin! 10 grdan fazlası ölümcül Kafein, alkoloid grubunun azotlu organik bir bileşiğidir. Birçok bitkide bulunan kafeinin ölümcül dozu, 10 gr’dır. Gereğinden çok kahve tüketimi bilinenin aksine, kişide uyarıcı etki yaratmaz; sinirsel uyarıların algılanmasında yavaşlamaya ve uyuşmaya neden olur. Kişide keyif verici bir hal yaratması, bağımlılık yapan özelliğinin temel kaynağıdır. Kafein, 200-400 mg alındığında di

Uzun Bir Ömür İçin

Resim
Uzun ömürlü olmak bir şans gibi gözükse de çeşitli bilim dallarındaki uzmanlar, antropologlar, doktorlar, etnologlar ve psikologlar ömrü uzatan etkenleri birkaç başlık altında toplamayı başardı. Uzmanlara göre uzun ve sağlıklı bir yaşamın sırrı çocukluktan itibaren başlayan belli bir yaşam tarzına dayanıyor. İşte ömrü uzatan bu etkenleri sizler için derledik. Çevre Doğum yerinin deniz kenarında ya da deniz yüzeyinden 500-1300 metre yükseklikte olması Ilıman iklim kuşağı Küçük şehir ya da köyde yaşamak Yeşillik ve temiz hava Çocukken parklara götürülmek

Ergenlik Döneminde Neler Olur?

Resim
Büyürken Vücüttaki DeğişikliklerErgenlik boyunca kızların vücudu, hızlı ve etkileyici bir değişim gösterir. Bu değişimler: Göğüsler gelişmeye başlar. Vücut ağırlığı artar ve birden boy atılır. Bacak ve kollar uzar. El ve ayaklar büyür. Yüz kemikleri gelişir ve surat, çocuksu görünümünden kurtulur. Kalçalar ve pelvis bölgesi gelişmeye başlar. Vücuttaki yağ oranı değişir. Kasık ve koltukaltı tüyleri uzamaya başlar. Daha fazla terlemeye başlanır. Gözenekler daha fazla yağ üretmeye başlar, tenleri ve saçları yağlanabilir, akneler oluşabilir. Vajina, uterus (rahim) ve -varies (yumurtalıklar) gelişmeye başlar. Duygusal dalgalanmalar yaşanabilir. Vajina salgılar başlar. varies (yumurtalıklar) yumurta salmaya başlar (Yumurtlama olarak adlandırılır). Adet kanaması ve yumurtlama düzenli hale gelir. Yumurtlamanın başlamasıyla kızlar hamile kalabilirler.

Mutfaktaki Gizli Tehlike

Resim
Hijyene ne kadar önem veriyorsunuz? Siz ne kadar özen gösterseniz de mikroplar kendilerine yaşayacak yer bulabilirler. Özellikle nemli ortamlar mikropların kolayca yuvalanabilmesi için ideal ortamlar. Bu nemli ortamlar arasında başta musluklar geliyor. Sürekli musluk açıp kapatırken gıdadan ele bulaşan mikroplar böylelikle musluklara taşınır. Sürekli dezenfekte etmek mümkün olmadığı için musluklarda biriken mikroplar gelişip çoğalarak yeniden ellere bulaşarak tehlikeye yol açar. Özelliklemutfaklarda kullanılan temizlik bezlerini sık sık dezenfektanlarla yıkamalı ve mutfakta işiniz bittiğinde musluğu da iyice temizlemelisiniz. Doğrama tahtalarında da aynı sorunu yaşamak mümkün. Doğrama tahtasını kullandıktan sonra mutlaka dezenfektan ile yıkamalısınız. Aksi takdirde orada yuvalanan mikroplarla gıdaya bulaşır ve hastalığa yol açar. Aynı şekilde tuvalette sifon kollarında çok sayıda mikrop bulunmaktadır. Bunun başlıca sebebini yıkanmayan eller oluşturuyor. Çocukların el yıkama alışkanlıkl

Vücuttaki Karbonhidratlar Fazlası

Resim
Her gün aldığımız besinleri kontrol etmemiz mümkün olmuyor. Bazen önümüze ne gelirse ayırtetmeden yiyoruz. Meyve sebze tüketim alışkanlıklarımız genellikle düzensiz. Aşırı karbonhidrat alıyoruz. Nedir bu karbonhidratlar? Başta ekmek olmak üzere, tüm unlu mamuller, nişastalı gıdalar, patates.. Karbonhidratlar bazen yağdan daha tehlikeli hale gelebiliyor. Vücumuza aldığımız yağlar besin değeri olarak çok şey kazandırmasa da enerji verdikleri bir gerçek. oysaki karbonhidratlar vücuda alındıktan sonra, tüketilenden  fazlası yağa dönüşüyor ve yıkılması çok daha zor hale geliyor. Bu sebeple karbonhidrat fazlası vücutta kiloya sebep oluyor. yıkılması güç olduğu için de enerji sağlayamıyor. Karbonhidratların yıkılması için ya çok uzun süre aç kalınması ya da aşırı enerji gerektiren spor yapılması gerekiyor. Her iki durumda da vücut sağlığının dengesi bozuluyor. Karbonhidrat fazlasını almamak için en çok tercih edilen ekmek tüketimi ile başlayabilirsiniz. Tam ekmek yiyerek, hem vüdunuza kepek i

Şeker Hastalığına Bağlı Böbrek Yetmezliği

Resim
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Akpolat şeker hastalarında böbrek yetmezliğinin daha sık görüldüğünü söyledi. Şeker hastalığnın tedavisindeki gelişmeler nedeniyle, bu hastalıkla savaşanlarının daha uzun süre yaşaması artık mümkün. Şeker hastalarında görülen böbrek yetmezliğine “Diyabetik nefropati” denmektedir. Şeker hastalığına bağlı böbrek yetmezliği 5 evreden oluşmaktadır. Şeker hastalığına bağlı böbrek sorunlarının 5 evreden oluştuğunu anlatan Akpolat, hangi hastada böbrek hastalığı gelişip gelişmeyeceğini önceden anlamanın mümkün olmadığını vurguladı. Son dönem böbrek yetmezliğinin ise yaklaşık 25 yıl sonra ortaya çıktığını ve bu süreçte böbreğin süzme fonksiyonunun iyice azaldığına işaret eden Akpolat, bu dönemde diyaliz böbrek nakli gibi tedavilerin gündeme geldiğini söyledi. Diyabetik nefropatinin gelişme ve ilerleme sürecini önceden tahmin etmenin mümkün olmadığının altını çizen Akpolat, kontrolsüz kan basıncı,

Sahra Çölü Migrene Neden Oluyor

Resim
Büyük bir çoğunluğun sorunu olan migrene neden olan bir faktör ilk kez belirlendi. Yeryüzünde rüzgar, kasırga, fırtına sebebiyle yer değiştiren sahra çölü tozları migrene neden oluyor. Hastalığı tetikleyen bir unsur olarak belirlenen bu tozlardan verilen deney hayvanlarının beyinlerinin ağrı merkezinin aktif hale geçtiğini keşfeden araştırmacılar, bunların alerji, astım gibi hastalıkları da tetiklediğini öngörüyor.

Stresli İşler Hastalık Riskini 5 Kat Arttırıyor

Resim
Stresli çalışanlar daha fazla doktora gidiyor. Stresli yaşam bir çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Baskı altında çalışanlarda 5 kat daha fazla stres olduğu görülüyor. Bu da daha fazla hastalığa sebep oluyor. Stresli işler sadece motivasyonu etkilemekle kalmıyor aynı zamanda uzun vadede kalp hastalıklarına, inmelere ve bir çok ölümcül hastalığa zemin hazırlıyor. İş streslerini azaltmak sadece bireylere değil aynı zamanda kurumlara bağlı. İşyerinde eşit iş dağılımı gerçekleştirmeli ve çalışanların üzerinde oluşan psikolojik baskıyı azaltmaları gerekir.

Sıcaklarda Kalbe Dikkat

Resim
Aşırı sıcak havalarda terleme ile vücutta meydana gelen ter ve su kaybı kalp damar hastalıkları riskini arttırıyor. Sıvı kaybına sebep olacak aktivitelerden kaçınmak gerekir. Su ihtiyacınızı gazlı, alkollü içecekler yerine su ayran gibi içeceklerle karşılayın. Aşırı bulantı, göğüs ağrısı, aşırı terleme gibi şikayetleriniz varsa mutlaka doktorunuza gidin.

Çocuklarda “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” nedir?

Resim
Dikkat eksikliği hiperaktivite/aşırı hareketlilik bozukluğu, çocuğun “yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan aşırı hareketlilik, ataklık ve dikkat sorunları” olarak tanımlanmaktadır(APA, 1994). DEHB’nin sıklığı DSM IV (Köroğlu, 1994)’ün verilerine göre toplumda %3-5 arasında, erkek çocuklarda kızlara oranla 3 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. DEHB’nin nedenleri tam olarak bilinmese de psiko-sosyal ve biyolojik faktörlerin etkili olduğu tespit edilmiştir. Gerek halk arasında gerek tıbbi çevrelerde DEHB’nin yaş ilerledikçe kendiliğinden azalacağı ve geçeceğine ilişkin yaygın kanılar bulunmaktadır. Son zamanlarda yapılan araştırmalar bunun böyle olmadığını, bozukluğun gidişinin farklı kişilerde farklı seyirler gösterdiğini ortaya koymuştur. Bu bozuklukta; hareketlilik çoğunlukla ilk on yıl içerisinde sorun yaratırken yaş ilerledikçe azalabilmektedir. Ancak dikkat sorunu; okula başlamadan önce fark edilmeyip önemsiz görülsede, çocuğun okul yaşamına başladığı zamandan itibaren soru

Kısa Boyluluk Çocuğunuzun Kaderi Değil

Resim
Acıbadem Maslak Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Levent Eralp, boy-kemik uzatma, kaynamayan kemik kırıklarını kaynatma ve kemiklerdeki tümörlerle ilgili zorlu ameliyatlar gerçekleştiriyor. Her 3 alandaki cerrahi işlemler de, gerek hekim gerekse hastalar için yoğun emek, sabır gerektiriyor.  Tüm bu ameliyatlar Acıbadem Maslak Hastanesi’nde uygulanabiliyor. Cücelerde Uzatma: “Cüceliği olan hastalarda amacımız estetik işlemden çok, kişinin kapı koluna erişmesi, otobüse binebilmesi, musluğa yetişebilmesi gibi gün içinde daha konforlu, kaliteli bir yaşam sürdürmesidir. Yani amacımız 160 santimetre boyundaki kişiyi 180 santimetre yapmak değildir. 'Akondroplazi' denilen hastalıktan mağdur olan hastalarımızı,  2-3 yaşında başlayıp birkaç ameliyat yaparak yaklaşık 150 santimetreye kadar uzatıyoruz.” Kırıklar Kötü Kaynadıysa:  “Bir uzvun büyüme kıkırdağının, kaza ya da başka nedenler sonucunda harap olması, kırıkların kötü kaynaması halinde, yaptığımız ameliyatla bir ba

Baharın beyaz kabusu polenler

Resim
Polen alerjisi olanlar, özellikle de polen alerjisi nedeniyle sıkıntı yaşayan çocuklar, baharın gelmesine fazla sevinemiyor. İSTANBUL – Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Elif Altuğ Kolsuk, alerjik açıdan önemli olan polenlerin, 20-60 mikron büyüklüğünde olduğunu ve çok uzak mesafelere taşınabildiklerini söylüyor. “Bu polenler hava değişiklikleri ile daha küçük parçacıklara bölünür ve dağılmaları daha da kolaylaşırken, alerjik kişileri hapşırtan, öksürten veya kaşındıran yakınmalara yola açar” diyen Dr. Kolsuk, her polenin alerjiye yol açmadığını belirtiyor. Kolsuk, “Polen boyutları, solunan havadaki polen miktarı ve polenlerin havada kalma süreleri alerjen yapılarını belirliyor. Ülkemizde bölgesel farklılıklar olmasına rağmen atmosferde en çok polen bulunan aylar nisan ve hazirandır. Bu aylarda sıklıkla çayır polenleri etkilidir. Hedef organları ise burun ve akciğerlerdir. Eylül ve ekim aylarında ise ot polenleri atmosfere yayılır” diyor. YAĞMURLU HAVA RAHATLATIYOR

Egzersiz ofiste de yapılır

Resim
Üretim biçiminin şekil değiştirmesine paralel olarak yaşam biçimi de yeni bir boyut kazandı. Artık çalışanların büyük bir bölümü, zamanını masa başında geçiriyor. Bu yeni yaşam biçimi, duruş, oturuş ve organların kullanımına bağlı olarak boyun, sırt ve bel ağrılarına zemin hazırlıyor. Ofis çalışması yapanların hemen tamamında bu tür ağrılar görülüyor. Zamanla bu ağrılar ciddi sağlık sorunlarına dönüşebiliyor. Spor yapma imkanı olmayanlara kaslarını güçlendirmeleri için masa başında ve ofis içinde kolaylıkla yapabilecekleri hareketler öneriliyor. Bunlar arasında masa ve sandalyeyi kullanarak yapılabilecek sırt ve bacak kaslarını germe hareketleri de bulunuyor. Bu egzersizler, kaslarda esnekliği ve uzamayı sağlamanın yanında, düzenli yapıldığında kasların güçlenmesine de yardımcı oluyor. Güçlenen kaslar sayesinde boyun, sırt ve bel omurları destekleniyor, duruş düzeliyor ve yorgunluk hissi azalıyor. Egzersizler sırasında düzenli nefes alıp vermeye özen göstermek suretiyle ruhsal gerginli

Hastalığını Tırnağından Anla

Resim
Tırnaklardaki değişikliklerin dikkatle izlenmesini öneren uzmanlara göre, tırnak sağlığı vücudun sağlığının da garantisi. Tırnakta travma, deterjan, kimyasal maddelere bağlı oluşan olumsuzluklar dışındaki değişiklikler birçok hastalığın habercisi olabiliyor. Amerikan Hastanesi dermatoloji uzmanı Dr. Buket Pençe tırnak sağılğı ve tırnaklarda oluşabilecek hastalıklarla ilgili şu bilgileri veriyor: "Tırnakta boşalma (Onikolizis): Tırnağın yatağından ayrılmasıdır. Sedef hastalığı, tırnak mantarı, parmak uçlarındaki ekzema, bazı ilaçlar, dolaşım bozukluklukları, doğumsal deri bozuklukları, tiroid hastalıkları, aşırı terlemelerde görülen bu bozukluğu çeşitli travmalar, takma tırnaklar, fazla güneşte kalmak da başlatabilir veya şiddetlendirebilir. Tırnağını uzatanlarda kendiliğinden de onikolizis oluşabilir. Tırnak kırılmaları: En sık nedeni dolaşım bozukluğu ve demir eksikliği anemisidir. Ayrıca tırnakların uzun süre suda kalması, sabun, deterjan ve kimyasal maddelere aşırı maruziyet de

Başınıza soğuk su dökerken düşünün

Resim
Sıcakların iyice batırması sebebiyle serinlemek için çeşitli yollara başvuruluyor.Bu yolların arasında zaman zaman başın ıslatılması yoluna gidiliyor. Uzmanlar, serinlemek için başa çok soğuk ve buzlu su dökülmesinin sakıncalı olduğunu belirterek, bunun bazı hastalıklar ve yüz felcini tetikleyebileceğini belirtti. Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Dursun Bostancı, serinlemek için başa çok soğuk ve buzlu su dökülmesinin sağlık açısından son derece çok sakıncalı olduğunu söyledi. Bostancı, sıcaklarda terlemenin kaçınılmaz olduğunu belirterek, baş ve yüz kısmının çok terlediğine dikkat çekti. Bu sebeple böyle bir durumda serinlemek için başa çok soğuk ve buzlu su dökülmesinin yüz felcini tetikleyebileceğinin altını çizen Bostancı, “Ne yazık ki bu yanlış uygulama sebebiyle yazın yüz felci vakaları artabiliyor. Yüz felci ani ısı değişimleri sonucu ortaya çıkıyor. Terlemiş bir yüze çok soğuk ve buzlu su dökmek ciltteki ani ısı değişmesine sebep olur. Bu da yüz felcine yol açabilir.

Tatildeki tehlike: Böcek sokmaları

Resim
Siz de kamp yapmayı ve doğayla baş başa bir tatili arzulayıp börtü böcek korkusu yüzünden huzursuz günler geçirenlerden misiniz? İşte sizi aydınlatacak bilgilendirici bir yazı: Böcek sokmalarından korunmak için otların üzerinde açık ayakkabı ve çıplak ayakla yürümeyin. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Görgülü, ”Böcek sokmalarından korunmak için otların üzerinde açık ayakkabı ve çıplak ayakla yürünmemeli” dedi. Prof. Dr. Görgülü, böcek sokmalarının özellikle yaz ve sonbahar başlarında tarlada çalışan, tatil ve piknik yapan insanlar için keyif kaçırıcı, bazen de yaşamı tehdit edici bir sorun olduğunu söyledi. Seyrek de olsa böcek sokmasında insanlarda 1 veya 2 hafta sonra serum hastalığı veya anafilaksi (alerji) ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Görgülü, böcek sokmasından sonra ortaya çıkan reaksiyonun kişiden kişiye ve hangi böceğin soktuğuna göre değişiklik gösterdiğini bildirdi. Bebeklerin ısırıklara genellikle reaksiyon gös