Doğumdan Sonra İş Hayatına Geri Dönüş



Çocuk yapmaya karar vermek zor bir karardır. En az onun kadar zor olan bir diğer kararda doğumdan sonra iş hayatına geri dönüp dönmemektir. Pek çok anne için bu bir seçim değil, ekonomik bir zorunluluktur. Seçme şansı olanlar içinse doğru zamanı belirlemek, part-time’mı yoksa full-time’mı gibi seçenekler olayı daha da karmaşık bir hale getirir.

Geleceği mümkün olduğunca önceden planlamaya çalışın. Doğumdan kısa süre sonra işe dönmeniz gerekecekse hamilelik döneminde iş ve ev düzeninizi planlamaya başlayın. Aynı anda hem anne/baba hem de bir çalışan olmak çok yorucu ve zaman alıcıdır. Ve zaman sanki hiçbirine yetmiyormuş gibi gelir. Dr. Sirgay Sanger ve John Kelly’nin kitabı “The Woman Who Works, the Parent Who Cares” (Çalışan kadın, Çocuk bakan anne baba) önemli olanın çalışan bir anne olma fikrinin kadını mutlu edip etmediği olduğunu anlatıyor. Bu kitaptaki çalışmalar gösteriyor ki, bazı kadınların mutsuzluklarının altında yatan esas sebep henüz zamanlarını doğru kullanmayı öğrenememiş ve kendilerine destek olacak düzenlemeleri yapmamış olmalarıdır.

Aşağıdaki noktalara dikkat etmek işe dönüş dönemini daha rahat ve daha stressiz atlatmanıza yardımcı olabilir.

Destek Almak

İşe geri döndüğünüzde size destek olacak sistemleri henüz hamileliğiniz sırasında planlamaya başlayın.

Eşinizin işe geri dönme kararınızı desteklediğinden emin olun. Her ikinizinde iş temposunu değerlendirin ve nasıl başa çıkacağınızı planlayın.

Eğer çocuğunuzu eşiniz olmadan büyütecekseniz dışarıdan bir yetişkinin yardımına ihtiyacınız olacak. Bu hem siz hem de çocuğunuz ve onun sağlıklı gelişimi için gerekli. Etrafında birden fazla yetişkin olması çocuğunuza aile kavramını anlamasında yardımcı olacaktır. Sizin için de iş hayatınızı kolaylaştıracak bir destek sağlayacaktır.

Patronunuza ondan destek ve anlayış beklediğinizi açıkça söyleyin. Üslerinizin işinizi sevdiğinizi ve ona önem verdiğinizi ama artık hayatta birinci önceliğinizin çocuğunuz olduğunu anlamasını sağlayın. Şirketinizde esnek çalışma saatleri uygulaması olup olmadığını öğrenin, hastalık izni, doğum izni ve diğer haklarınızı araştırın.

Emzirme ve anne sütü bebeğinizin sağlıklı gelişimi için en önemli kaynak. İşle birlikte nasıl organize edilebileceği konusunda çözümler geliştirin. Eğer mümkünse öğle tatillerinde eve gidip bebeğinizi emzirebilirsiniz. Bu imkanınız, yoksa işyerinde anne sütünü pompalayıp saklayabilceğiniz bir yer olup olmadığını araştırın. Emzirmek sizin için bir külfet gibi görünse de bebeğinizle sizin aranızda çok özel bir bağdır ve anne sütü onun için en önemli gıdadır.

Özellikle hastalık gibi acil durumlarda size yardımcı olabilecek akraba, anne baba gibi yakınlarınızın ve arkadaşlarınızın bir listesini çıkartın.

Zaman Yönetimi

Ne kadar organize olursanız olun kariyer peşinde koşan bir karı koca veya tek başına çocuk yetiştirmek zorunda olan bir anne veya babanın hayatı normal ailelere göre daha zordur. Gün içinde iş ile evin ihtiyaçlarının yarattığı stres bir yana hem işe hem eve hem de çocuğa yetişmeye çalışmaktan çiftler birbirlerine veya kendilerine ayıracak zaman bulamazlar. İş yükü eşit paylaşılamazsa taraflardan biri çok fazla stres altında kalır ve mutsuz ve sinirli olur. Özellikle tek başına çocuk yetiştirenler için bu iş daha da zordur. Sosyal hayat her iki grup içinde çok azalır.

Zamanı doğru yönetebilmek ve daha az stres yaşamak için şu önerilerimizi dikkate alın:

Ne yiyeceğini önceden planlayın ve yemek işini mümkün olduğunca kolaylaştırın. Örneğin bir öğünlük çok sayıda tabak hazırlayıp bunları derin dondurucuya atmak pratik bir çözüm olabilir.

Sabahları zamandan tasarruf etmek için sizin ve bebeğinizin kıyafetlerini akşamdan hazırlayın.

Haftalık faaliyetleri hafta başından planlamaya çalışın. Özellikle bebeğinizin bir yerden bir yere gitmesi gerekiyorsa (kreş, doktor vb) kimin götürüp getireceğini, hangi saatler arasında bakıcıya ihtiyaç olduğunu önceden hesaplayın.

Ev işlerini öncelik sırasına koyun. Bebeksiz olduğunuz dönemdeki kadar sık ev işi yapmanız mümkün olmayabilir. Eşinizi de ev işlerine dahil edin. Çocuğunuz büyüdükçe ondan da ufak tefek yardımlar isteyin. Çalışan bir ailede her birey ev işlerine yardımcı olursa birlikte geçirecek daha çok zaman kalır.

Yardım etmek isteyenleri reddetmeyin. Akrabalarınızdan ve arkadaşlarınızdan belli konularda yardım alabilirsiniz. Mesela, alışveriş.

Yıllık veya hastalık izninizin bir kısmını harcamayın. Bebeğiniz hasta olduğunda onun başında kalmak için ihtiyacınız olacaktır.

Günün belli bir kısmını başka hiçbirşey düşünmeksizin çocuğunuza ayırın. Aklınızda iş, yemek ya da temizlik stresi olmadan bebeğinizle zaman geçirmeniz önemlidir. Ve bunu zaten yaptığınız banyo ve beslenme saatlerinden ayrı olarak planlayın. Küçük bir bebek dahi annesinin kafasının meşgul olduğunu ve kendisiyle ilgilenmediğini anlayabilir.

En önemlisi mutlaka sakin ve mümkün olduğunca neşeli olmaya çalışın. Esprili yaklaşmazsanız bu zor dönemi asla atlatamazsınız.

Bakıcı Seçimi

Çalışan anneler için işe geri dönmek zor bir karardır. Her anne sanki bebeğinin en güzel ve en önemli anlarında yanında olmayacakmış hissine kapılır. Ayrı kalmak zor gelir, çelişkili hisler yaşanır. Anne babalar bakıcılarını kıskanabilir veya çekememezlikler yaşanabilir. Bunların hepsi doğal tepkilerdir. Ancak bunlara hazırlıklı olmalısınız ve kendi arzularınızla çocuğunuzun iyiliği arasındaki hassas dengeye dikkat etmelisiniz.

Çalışan anne babalar için en önemli sorun güvenilir, kaliteli ancak maddi külfeti çok olmayan bir bakıcı bulabilmektir. Aşağıdaki liste bu arayışınız sırasında size fikir vermesi için hazırlandı:

Bakıcı seçerken acele etmeyin, uzun uzun düşünün.
Onu yerinde ziyaret edin.
Sorular sorun, referans isteyin.
Göreve başladıktan sonra ondan günlük rapor isteyin. Bebeğinizin durumu, o gün neler yaptığı, sağlığı gibi konularda sizi hergün bilgilendirmesini isteyin.

Hemen hemen herkes doğumdan sonraki birkaç yılın insanın şekillenmesi açısından en önemli dönem olduğu tezine katılır. Ancak bu demek değildir ki insanı sadece anne babası doğru şekillendirebilir. Seven ve ilgili bir bakıcı da çocuğunuz için çok iyi bir örnek olabilir. İdeal bir bakıcı sadece bebeğinizin değil sizin de hayatınızı kolaylaştıracaktır.

İşe Dönüş Zamanını Seçmek

Eğer dönüş zamanını belirleme şanzınız varsa ideal olanı çocuğunuz 1 ya da 2 yaşına geldiğinde işe başlamanızdır. 2 yaşını geçen bir çocuğun kreşe gitmesi, arkadaş grubuna dahil olması daha kolay olacaktır. Eğer çocuğunuz bir yaşına girmeden işe başlamanız gerekiyorsa en ideali ebeveynlerin part-time çalışması ve kalan zamanlarında çocukla ilgilenmesidir. Bu da yapılamıyorsa evde bir bakıcı olması gerekir.

Eğer doğumdan sonraki bir yıl evde olmanız mümkün değilse en az 3-4 ay çocuğunuzun başında kalmaya çalışın. 3 ay çocuk-ebeveyn bağının oluşması için gereken süredir. Bu bağ anne baba ile çocuk arasında kurulan özel bir bağdır ve bu sayede çocuk ilk üç ayın sonunda kendisinin sevildiğini ve güvende olduğunu anlamış olur. Artık yeni maceralara atılmaya veya yeni bir bakıcıyı kabullenmeye hazır sayılır. 4 ayın sonunda bebekler artık geceleri daha çok uyumaya başlarlar, doğum sonrası yorgunluğu ve kafa karışıklığı da azalmış olur.

Ayrıca bebek 3-4 aylık olduğunda annelerin özgüveni de artmış olur. Bebeklerinin yüzündeki gülümsemenin onların annelikteki mahareti için olduğunu bilirler.

İşe dönmeden önce ailenizi ve kendinizi bu fikre hazırlamaya çalışın. Eğer yapabiliyorsanız işe önce part-time olarak başlayın. İşe başlayacağınız dönemin stressiz bir zaman olmasına dikkat edin. Mümkünse işe başlamanız önemli ve travmatik olabilecek başka bir olay ile (taşınma, okul değiştirme, önemli bir hastalık veya ölüm) aynı zamanda denk gelmesin.

Kendinize Zaman Ayırın

Yapılacak bu kadar çok şeyin içinde bile kendinize ve eşinize zaman ayırın. Günde 10 dakikalık kısa bir ılık duş dahi olsa kendi başınıza kalacağınız bir zaman yaratmanız hem evde hem de işte performansınızı arttıracaktır. İşteyken tempoyu biraz daha düşük tutmaya ve molalar vermeye çalışın ki akşama enerjiniz kalsın. İş kaynaklı stresinizi eve gelmeden önce atmaya çalışın.

Çocuğunuzla ilgilenirken hayatınızdaki diğer önemli insanları unutmayın. Eşinize mümkün olduğunca zaman ayırın. Çocuklarını tek başına büyütenler de kendilerine ve ilişkilerine zaman ayırmalılar. Sağlıklı ve mutlu bir duygusal hayat için bu gereklidir.

Son olarak, kendiniz ve çocuğunuz hakkındaki beklentilerinizde gerçekçi olun. Unutmayın siz de bir insansınız ve bir günde sadece 24 saat var. Kendinizi size kıyasla daha çok şey yapan annelerle karşılaştırmayın. Her çocuk özeldir ve farklıdır. Çocuğunuzu yeğeniniz ya da arkadaşınız çocuğu vb. ile kıyaslamayın. Siz sadece elinizden gelenin en iyisini yapın! Kendinizi yorgun hissettiğinizde bebeğinize sarılıp öpün, bu sizi canlandıracaktır.

Kaynak: Prima.com.tr

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Advance Kedi Maması Fiyatları

Facebook profiline göre sevgili adayı

Fatsa Lokumu

5 Dakikada Sabah Makyajı

Erkekler Neden Alyans Takmak İstemez?

Hawai adalarında fantastik evler

Ünlülerin selülit zaferi