Dolayısıyla birkaç kilo fazlalık söz konusu. O zaman iyi bir haber. "Vücudun üst bölgesinde toplanan yağ, rejime ve egzersize duyarlıdır" diye hatırlatıyor Kinesiterapist Jocelyne Rolland ("Siluetinizi yenilemek için her gün on dakika"nın yazarı/ Albin Michel yayınlarından). Beslenme uzmanı Dr. Catherine Serfaty-Lacrosniere de ("Acı çekmeden beslenmenin sırları"nın yazarı, Albin Michel yayınlarından) "Bu ayrıca yaş ve yaşın getirdiği durumlarla alakalıdır: Hamilelik sonrası, 40 yaş ve üzeri olanlarda menopoza girdikten sonra, çok daha kolay göbek fazlalıklarına rastlanır" diyerek açıklıyor. Diyet etkisi. Yağlı ve şekerli abur-cuburları bir kenara bırakıp hafif yemekler yemeye başlayın. Kaslar için, günde bir porsiyon protein, öğlen vakti nişastalı yiyecekler. Örneğin pirinç, mercimekli yiyecekler ve her öğünde meyve ve sebze tüketin. Spor etkisi. Fiziksel bir aktiviteye girişin. Doğum sonrası perine bölgesini yenilemekle başlayın. En basitinden,

'Seks partneri' ya da 'yatak arkadaşı'... Yani, bir çiftin sadece 'seks' amacıyla bir araya gelmesi durumu! Amerika'dan ithal olan bu kavram ülkemizde de başladı. YATAK ARKADAŞLIĞI ANAYASASI 1. Resmi dili sekstir. 2. Başkenti yatak odasıdır. 3. Milli marşı 'Prince-Cream'dir. 4. İdare şekli özgürlüktür. Hiçbir kısıtlamaya yer yoktur. 5. Seksten sonra, gecenin beraber geçirilmesi zorunlu değildir. 6. Seksten sonraki gün telefon edilmesi zorunlu değildir. 7. Sahiplenmek ve kıskanmak kayıtsız şartsız yasaktır. 8. Duygular ayrılığı ilkesine dayanır. Aşkla seks birbirine karıştırılmamalıdır. 9. İki kişilik bir kurumdur. Üçüncü kişileri ilgilendirmez. 10. Bu iki kişi kendi hayatlarından sorumludur, birbirlerinin hayatını bilmeleri gerekmemektedir. 11. Tüm bu maddeler değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. ÇEŞİTLERİ: VIP Sevgiliyle yatak arkadaşı arası bir durumdur. Tek paylaşım seks değildir; çiftimiz birlikte yemeğe, sinemaya hatta

Çoğu babalık duygusunu tatmıştır. Feleğin çemberinden geçtiklerini göz önüne alırsak, aşka pek inanmazlar; sık sık sevgili değiştirirler, seks hayatları bir hayli hareketlidir ama yine de günün birinde huzurlu ve dingin bir ilişki yaşamayı umarlar. Özgürlüklerine düşkündürler ve hiçbir kadın için kolay kolay ödün vermezler. Bazıları kadınlara güvensizdir, yelkenleri suya indirmemek için hayatın tüm bariyerlerini kaparlar. Bütün bu olumsuz yanlarına karşı, önceden yaşadıkları kocalık halleri, ev ve aile ortamına aşina oluşları ve sahip oldukları hayat deneyimleri bazılarımızı mest etmeye yeter de artar!

Türk erkeklerinin ve kadınlarının en çok yaşadıkları cinsel bozukluklar neler? Op. Dr. Gökçen Erdoğan' sorduk... Nasıl yani Türk erkeklerinin eskiden beri söyledikleri "sekste her zaman güçlüyüz" cümlesi doğru değil o zaman? Yanlış demeyelim, eksik diyelim... Bu kadar yüksek oranda karşılaşılan cinsel işlev bozuklukları denildiğinde neler akla geliyor? Kadınlarda vajinusmus, cinsel isteksizlik, orgazm olamama, erkeklerde de aslında en çok karşılaştığımız sertleşme ve erken boşalma. Son beş senedir vajinusmus çok konuşuluyor; bu kadar arttı mı bu hastalık yoksa insanlar artık konuşabiliyorlar mı? Aslında buna hastalık demiyorum. Bu bir sorun. Evet, son senelerde medyada çokça konuşulan ve tartışılan bir sorun oldu. Tabii ki önceden de vardı ama dile gelmiyordu. Şimdi açık açık konuşuluyor, insanlar sorunlarını anlatıyor ve paylaşıyorlar. İlişkiye giremeyen herkes vajinusmus mudur? Hayır tabiî ki. Herkes hemen aynı gün ilişkiye giremeyebilir. Belki bir hafta, on gün, bir ay

Evlisiniz ya da uzun süredir biriyle birliktesiniz, ilişkinizde her şey yerli yerinde. Sadece biraz heyecan kaybınız var. Son zamanlarda da iş yerinizdeki biriyle arada bakışlarınız karşılaşıyor, konuşurken ya siz ona, ya da o size nazikçe dokunuyor, adı üstünde flörtleşiyorsunuz. Bu da size o anlarda kendinizi iyi hissettiriyor. Ya da tesadüfen karşılaştığınız birini çok beğeniyorsunuz. 'Hmmm hoş adammış' diye geçiriyorsunuz içinizden. Belki de ayaküstü sohbet edip, güzel vakit geçiriyorsunuz. Ama nedense bir yandan da içiniz huzurlu değil. İçiniz rahat olsun; korkmayın, eşinizi ya da sevgilinizi aldatmıyorsunuz! Yani sizin birini beğeniyor ya da başka biri tarafından beğeniliyor olmanız, var olan ilişkinizin kötü gittiği ya da sevgilinizi aldattığınız anlamına gelmiyor. Bu tür flörtler, kendinizi iyi hissettiriyorsa hiçbir sorun yok! Hatta ilişki uzmanları bu tür durumların ilişkiye iyi geldiğini bile söyleyebiliyor. Psikiyatrist Murat Dokur da şöyle destekliyor: "Kişile

1-Öncelikle kendine sahip çıkar. Hayatını dürüstçe kazanır, onurludur, elini açıp beklemez... 2. Erkeği kovalamaz. Ayın, güneşin ya da yıldızların sadece erkeğin etrafında dönmediğini iyi bilir. Cilveli kadın erkeğin peşinden ümitsizce koşmaz ya da onu sürekli kontrol etmez. Kısacası dünyasının merkezi yalnızca ilgilendiği erkek değildir. 3. Gizemlidir... Dürüsttür fakat her şeyini bir anda ifşa etmez. Elindeki kartları ise yüksek sesle açmamayı tercih eder. 4. Erkeği kimi zaman merak içinde bırakması gerektiğini iyi bilir. Onunla her gece buluşamaz çünkü yapması gereken başka işleri de vardır. Cep telefonuna uzun mesajlar atarak sanal bir sevgiliye dönüşmeyi de tercih etmez. Erkek, onu sevgiyle özlemelidir. 5. Yanlış anlaşılmalara asla izin vermez, ancak kırgın olduğunda da kendisiyle iletişim kurulmasını engeller. Kafasını toparladığında ise az ve öz bir şekilde, kırgın olduğu konudan açık yüreklilikle söz eder. 6. Zamanın kontrolünü elinde tutar. Hayatındaki erkek ile arasındaki rit

Tüp bebek tedavisinde, gebelik şansının artması için birden fazla sayıda yerleştirilen embriyonun en niteliklisinin seçilmesi çok önemlidir. Kaliteli embriyo seçimiyle gerçekleştirilecek sağlıklı gebelik de tüp bebek tedavisinde başarının en önemli kriterlerinden biridir. Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Sağlığı Bölümü Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı, tüp bebek yönteminde rahime birden fazla embriyo yerleştirilmesi ve sağlıklı olan embriyonun seçimi ile ilgili bilgi verdi. Tüp bebek yöntemi uygulanırken, rahime birden fazla embriyo yerleştirilmesinin nedeni nedir? Rahime birden fazla embriyo yerleştirilmesinin tek nedeni hamilelik şansını artırmaktır. İstatistiklere baktığımızda açıkça görüyoruz ki, örneğin en iyi kategori olan 35 yaşından genç kadınlara tek bir embriyo transfer edildiğinde o kadının hamile kalma şansı yaklaşık %20'dir. İki embriyo transfer edildiğinde bu rakam hemen hemen ikiye katlanır ve %40'a yaklaşır. Üç embriyo transfer edilirse %50-60 gibi bir rakama ulaş